Gözüm duvarda duran saate ilişti yavaşça akıp giden zamana esir bir ben varım sanki koca evrende.E ski kurmalı saatlerde n di duvardaki .Ufakken babam divanın tepesine çıkar itinayla raf ta saklı duran kurma kolunu çıkarır saati kurmaya başlardı roma savaş gemisinde forsalık yapanlar kadar kolu çevirdiği söylenmesede gene bayağı uğraşırdı o saati kurmak için.
Bayağı da gürültü yapardı hani.Çocukluğumun en güzel anılarının bir köşesine mutlaka o saatin sesi de işlenmişti.Ali ile kavga edip eve gelip anneanemi n eski kuranını dolaptan çıkarıp
-seninle bir daha konuşmayacağım kurana el basıyom ben ...dediğim
daha sonrada Ali ile kan kardeş olduğum zamanda o saatin sesi vardı evde
İlk kez aşık olmuştum.Uyuyamıyordum geceleri yatağımda o saatin sesi vardı kulağımda .Gidip gelen tik tak lar arasında hayatın sesini dinliyord um belkide
En son ne zaman oturup hiç bir iş yapmadan boş boş saate baktık hatırlayan varmı
Veya ne zaman akreple yelkovan farkını sadece zamanı anlamak için değil hayata bakmak için baktık.
Gene o saatte takılı kaldı gözüm.Mahpus sanki gözlerim akan zamana bakmaya.N e kadar sevdiğimi onu kaybedinc e anlamak çok kötü yapıyor insanı.Son kez elini tuttuğum anın hazzını her an duyabilme k kadar ızdırap veren bir durum yok bana şu faniyatta .Elini bir daha tutamayac ağını bilmek.
Oysa ne güzel düşlerimiz vardı
Nikah memuru bana sen mehmet oğlu hakan şahin kazım kızı ayşe sılaseverle evlenmeyi kabul ediyormus un diyecek ben biraz düşünecek sonra espriyi patlacaktım
-Hayır diyebilme yi çok isterdim ama felaket aşığım memur bey
Hayalimiz deki gibi güzel bir evimiz olacaktı dışı kırmızı ya boyalı mavi pancurlu camları olan bir ev.
Bahçesine güller dikecekti k bide kenarı bi kümes yapıp tavuk besliyece ktik hani şu iri olanlarda n her gün iki yumurta veren cinsten.B ir salıncağımız olacaktı liseli aşıklar gibi orada sallanaca ktık beraberce gözlerimizin içine baka baka Beş çaylarımız meşhur olacaktı bütün arkadaşlar toplanaca k sokak başındaki eski atölyede çalışan sami ustaya yaptıracağımız çardağın altında oturacaktık beraberce çaylar bahane sohbet şahane diyecek ama gene çatlayana kadar çay içecektik hani.Hani kızımız olursa aslıhan oğlumuz olursada batuhan koyacaktık.Batuhan ben kendi zevkime göre giydirece k Aslı hanıda sen giydirece ktin.Sonr a bir gramofon alacaktık eve birde 35 lik plak akşamları onu dinliyece ktik yaşlanınca ağır ağır çalsın bırak diyerek kızacaktık çocuklara
Hani elele beraber ölecektik yan yana gömülecektik
Dün gibi aklımda herşey
İçim içime sığmıyordu adeta.Arn avut kaldırımlı dar sokaktan kedileri kovalayar ak geçtim gene.Fuat abinin çiçekçi dükkanından en sevdiğin çiçeklerden yaptırmıştım güzel ce hediye paketi olsun deyip beşiktaş muhabbeti ne dalmıştım yine
Adımlarımı daha da sıklaştırdım heyecanda n kalbim duracaktı adeta her buluşmamda yaşadığım heyecan hissiyatını tekrar yaşıyordum.Güzelimi düşünmekten yolu göremiyordum adeta boş boş bakan bir kör gibi buluşma yerimize gidiyorum
Her zaman olduğu gibi gene kağıt helva alır yine boğaza bakan bankımıza oturur konuşmadan saatlerce dururduk öylece.Kelimelerin kifayete gelmediği yer de susardık sadece aşkın cümle kalıbına girmediği yerde.Son ra durup dururken sana yazdığım şiiri okurdum gözlerimin içine bakar her şeyi anlatırdın bana konuşmadan.Elini tutmaya bile kıyamazdım senin saçlarını okşamaya aslında sana bakmaya bile kıyamazdım eskir o yeşil bakışların diye
Sonra belki yine o ağacın dibine giderdik. Aşkımızın 3.gününde ölene kadar yazdığım seninde gözlerimin içine bakıp o kadarcıkmı deyip gözlerin mezarım olsun yazdığın ağacın altına.Gece olurdu belki orada senle otururken .Farkına varmazdık biz zamanın nasıl geçtiğinin güneş aya ve yıldızlara bırakmış olur du yerini.Ilık ılık eserdi meltem yavaşça yüzümüze vururdu.S açların savrulurd u havada serbest çe
Derin bir iç çekerdim ben en sonunda ayrılık vakti gelince
Seni ne zaman görürüm acaba deyip rüyalarımda başlardım yüzüne bakmaya doyamamal ara
Saat tam 12 de aya bakardık ikimizde hatırlarmısın.Aynı anda birbirimi zi görüdük ayın üstünde.Şarkımızı orada söylerdik beraberce sanki duyar gibi olurdum sesini
Yavaşça geliyordu m buluşma yerimize. Uzakta göründü işte parkımız
Karşı kaldırıma geçerken bir kaza farkettim iki dolmuş çarpışmıştı birbiri ile etraf bayağı kalabalıktı parka oturdum ve ayşeyi beklemeye başladım bir taraftand a kaza yerine bakıyordum.Yanımdan geçen iki çocuğun konuşmasına şahit oldum
-nasıl sıkışmış oraya öyle ya
ne oldu ki ...dedim
-abi şuradaki kazada bir kız arabada sıkışmış çıkartamıyorlar çok kan kaybetmiş ölecek diyorlar dedi
gidip bakacaktım ama ayşe gelir beni bulamaz diye gidemiyor dum bir türlü aradan 2 saat geçti cep telefonu çalıyor ama cevap vermiyord u
merak daha ağır bastı ve kazaya bakmak için doğruldum yerimden bayağı kalabalıktı arabaların etrafı güç bela kalabalığı aşıp şıkışan kızın yanına doğru ilerledim yüzü bana dönük değildi yanında bir doktor vardı kalktı ve söylenerek geçti yanımdan
-gitti çok kan kaybı var gitti
kurtarma ekipleri kızı kurtarmay a uğraşıyorlardı ama nafile çok fena şıkışmıştı acıdım onun bu haline tam arkamı dönüp gidecekti m hayatımda duyduğum yüreğimi yaralamay a yetecek bir söz işittim sıkışıp kalan kızın ağzımdan
-mehmet mehmet
kalbimden vuruldum hemen kıza doğru yönelip yüzünü bana çevirdim ekipler beni uzaklaştırmaya çalışıyordu dizlerimi nn üstüne çöktüm kaldım
AYŞEYDİ O KIZ AYŞE
Ellerini tuttum ilk gün ki gibi sıcaktı hala başından akan kanlar kaşlarını kırmızıya boyamıştı hıçkıra hıçkıra ağlıyordum
-o yazıyı hatırlıyormusun dedi ayşe
-evet aşkım ama konuşma yorma kendini dedim
-ben ölüyorum sen ölene kadar yazmıştın sevmeye devam edecekmis in beni ..dedi
ağlamaya taakatim kalmamıştı kırrmızıya bulanmış yüzünü öpüp sonsuza kadar dedim
güldü derin bir iç çekti
- seni bekliyord um gözlerime dikkatlic e bak şimdi.... dedi
baktım baktım derin derin baktım
-artık ölebilirim gözlerin mezar dedi
son kez ellerimi sıkıca sıktı ve boşaldı elleri bir anda..... ölmüştü
çiçekler elimde yetim öylecene kala kalmıştı yüzünü örttüm çiçeklerle
son kez baktım gözlerine hala gülüyor gibiydi elimle kapadım yavaşça kulağına eğildim
bekle beni bekle diyerek kalktım ayağa
hızlıca koşmaya başladım trafiğin yoğun olduğu yere tam kendimi bir kamyonun altına atacakken onun sesi geldi kulağıma
-henüz değil bekle henüz değil aşkım
aradan 1 yıl geçti
saate bakıyorum hala saat yamuldu yavaşça yere düştü alevler yalamaya başladı topuklarımı artık.Alt kattaki komşunun evinde çıkmış meğerse yangın
o gün duyduğum sesi tekrar duydum daha kuvvetli söylüyordu sanki haykırıyordu adeta...
-işte şimdi aşkım işte şimdi
artık vaktiydi hayatta aşkıyla yanmıştım şimdi yanarak ona kavuşacaktım
-bekle beni kar tanem geliyorum ...